Medeni Kanun’un Yürürlüğünün 84. Yılı
By paragonTeknoloji In BASINDA TÜKD, Basın Bültenleri On 16 Ocak 2018
MEDENİ KANUN’un Yürürlüğünün 84. Yılı
4 Ekim 1926 – 4 Ekim 2010
4 Ekim 1926 tarihinde 84 yıl önce bir devrim yasası olarak yürürlüğe giren Medeni Kanun’un en önemli özelliği, özel yaşam ilişkilerinin din kurallarına dayandırılması yerine laik hukuk kurallarıyla düzenlenmiş olmasıdır. Laik hukuk düzeninin en belirgin özelliği ise, kadın erkek eşitliğinin güvencesi olmasıdır. Nitekim, laik hukuk devriminin simgesi olan Medeni Kanunda, kadın erkek ile eşit hak ve sorumluluklara sahip yurttaş olarak kabul edilmiştir. Medeni Kanun ile aynı zamanda ülkede “hukuk birliği” yaşama geçmiştir.
84 yıl sonra bugün, “kadınlar” çağdaş uygarlığa ulaşma hedefinin neresinde? Günümüzde yasalarda kadın erkek eşitliği büyük ölçüde sağlandığı halde neden yaşama geçirilemiyor? Eğitimde, iş yaşamında, siyasette durumları neden çok geri kalmış düzeyde? Kadına yönelik şiddet sorunu azalacağına artarak devam ediyor, neden kararlı bir çözüm arayışı görülemiyor?
Yaklaşık 36 milyon kadının hala yüzde yirmisinin okuma yazma bilmediğini, 25 yaş üstü 16.897.656 kadının 13.871.060’ının en çok ilkokul bitirebilmiş, eğitimin üst kademelerine geçememiş olduğunu dikkate aldığımızda, buna bir de ülkeyi yönetenlerin erkek egemen bakış açışı eklendiğinde, neden hala kadın sorunlarına çözüm üretilemediğini anlamak zor değil.
2001 yılında Medeni Kanunda günün koşullarına uygun değişiklik yapıldı, ama erkek egemen zihniyet aşılamadı ve Meclis’te kadının kişilik hakkı olan “soyadı” ve ekonomik hakkını ilgilendiren “mal rejimi” kuralları “kadın yurttaşlar” açısından göz ardı edildi.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği olarak, Soyadı kuralının (MK. 187) Anayasa’ya, AİHM kararına ve başta BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesine olmak üzere uluslararası taahhütlerimize uygun değiştirilmesini istiyoruz. Ayrıca mal rejimlerinin yürürlüğüne ilişkin 10. maddenin, 2002 tarihli Medeni Kanun yürürlüğe girdiğinde mevcut olan evliliklerdeki kadınların mağduriyetin giderilmesi için yeniden düzenlenmesini bekliyoruz.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, kadınları toplumsal yaşamın gerisine iten, eğitimden, çalışma yaşamından ve siyasetten dışlayan, sözün özü “birey” olmaktan çıkarmaya yönelik her türlü zihniyet ve uygulamaya karşı olduğumuzu ve çağdaşlaşma yolundaki mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuyla paylaşırız.
Kazanılan hakları unutmayalım, değerini bilelim, geliştirelim..
Nazan MOROĞLU
TÜKD Genel Başkanı
Comments are closed here.